Barışalım Mı?

Constance Billard | 3. Sınıf Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 08/07/10

~Katılacaklar~
Barışalım Mı? Susan-3-susan-coffey-12268478-100-100

Tinsley Adea
Carmicheal&Diamond Blake
3. Tekil Şahıs&Öğleden Sonra 4:15

Diamond sabah olanlar yüzünden kendini suçlu hissediyordu. Bu o değildi, ve hiçbir zaman olmayacaktı da. Tinsley'den özür dileyip barışmaları gerekiyordu. Hemen. Şimdi. Hepsi Diamond'ın suçu değildi. Tinsley Diamond'un Thomas'tan hoşlandığını biliyordu ve bunu bile bile onunla sevgili olmuştu. Ama birinin bu duruma 'dur' demesi gerekiyordu. Tinsley'nin Thomas ile birlikte olmasına anlayış göstermeliydi. Çünkü Diamond Tinsley'nin dostuydu. Diamond bunları düşünürken zaman ne kadar da hızlı geçmişti. Hemen üstüne kot şortunu geçirdi ve içine siyah askılı bir tişört geçirdi. Üstüne beyaz çok bol, bir kolu omzundan düşen bir tişört geçirdi. Siyah dolgu topuk ayakkabılarını giydikten sonra Tinsley'nin dairesine gitti. Aralarında sadece bir kat vardı. Tinsley'nin kapısının zilini çaldı. Tinsley kapıyı açtığında Diamond konuşmaya başladı. 'Tinsley ben sabah olanlar için üzgünüm. Gerçekten öyle demek istememiştim. Biraz akşamdan kalmaydım ve birazda sinirliydim. Gerçekten öyle demek istememiştim' dedim. Bir anda bütün zihnimden geçenleri aktarmıştım.

D.'nin söylediklerinden sonra biraz suçluluk duymaya başlamıştım. Ama gidip özür dilemesi gerek kişi ben değildim. Çünkü ben özür dilemezdim. Ben affeden taraftım. Saat'ime baktım. Daha çok erkendi. Ve bu saatte parti yapan kimse de olmazdı ki.. Acaba ben evimde bir partimi düzenleseydim? Hmm.. Güzel fikirdi. Ama bir amaç lazımdı bunun için. Ve şimdi uygunda değildim. Üzerimde siyah ve kısa bir şortum vardı. Ve üzerim de ise beyaz ve siyah sütyenimi çok belli eden bir t-shirt vardı. Evde rahat olmayı seviyordum. Ve kimsenin beni rahatsız etmeyeceğini de biliyordum. Dışardan yemek sipariş etmiştim. Karnım oldukça açtı. Ve oldukça yorgundum. Tam o sırada zil çaldı.
Ding! Ding! Ding!
Yemeğimin geldiğini düşünerek kapıyı açtım.
Fakat gelen D.'ydi.
Bana hızlıca bir şeyler anlatmaya başladı. Bense kapıda öylece duruyordum.
''Sakin. Sakin. İçeri geç''

Constance Billard | 3. Sınıf Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 08/07/10

Tinsley beni affedecek gibiydi. Gerçekten sevinmiştim. Yüzümde kocaman bir gülümseme belirdi. Onu kaybetmekten korkmuştum çünkü o benim en yakın arkadaşımdı. İçeri girdiğimiz anda büyülendim. Eğer onun evi olduğunu bilmeseydim Tam da Tinsley'nin tarzı derdim. Ve kesinlikle onun tarzıydı. 'Eee ne diyosun. Barışalım mı? Çünkü eğer barışacaksak bu akşam yemeği için çok özel bir plan yaptım. Butter'da 3 kişilik yer ayırttım. Sen, ben Thomas.' dedim. 'Merak etme ben onu çoktan atlattım.' diye devam ettim. Tinsley gülümsüyordu. Bu durumdan onunda hoşnut olduğu belliydi. Gerçekten evi muhteşemdi ve ben buna bayılmıştım. Butter'da bir akşam yemeği fikrine hayır diyemeyeceğini biliyordum çünkü o Thomas ile birlikte bir akşam yemeğine asla hayır diyemezdi.

D.'yi dikkatlice süzdüm. Thomas'ı atlattığını söylüyordu. Ama sabah çok farklıydı. Ve şimdi çok farklıydı. Her ne kadar D.'ye sabah dikkatlice bakmasam da bunu anlamak için uzman olmama hiç gerek yoktu. Ve bu anlaşılıyordu.
Thomas'tan hala hoşlandığını görebiliyordum. Ama benimle Thomas için yarışmak istemeyeceğini anlıyordum.
Kim benimle yarışmak isteyebilirdi ki?
D. kendisi için en iyisini yapmıştı. Ablası Jodelle gibi saçmalamıyordu en azından. Gülümsedim. Hala onun Jodelle den daha farklı olduğunu düşünüyordum. Daha farklı ve daha akıllı.
''D., ablan gibi davranmıyorsun. Ve bu çok hoşuma gidiyor. Queen Bee olduğumda yanımda senin de olmanı istiyorum, hala. Ve akşam yemeğine gidebiliriz tatlım. Bir de Thomas için üzgünüm'' dedim.

Constance Billard | 3. Sınıf Mesaj Sayısı : 77 Kayıt tarihi : 08/07/10

''D., ablan gibi davranmıyorsun. Ve bu çok hoşuma
gidiyor. Queen Bee olduğumda yanımda senin de olmanı istiyorum, hala. Ve
akşam yemeğine gidebiliriz tatlım. Bir de Thomas için üzgünüm'' dedi Tinsley.

"Önemli değil gerçekten. Ablamdan bahsetme bana. O sürtük Xena denen kızın tarafına geçtiğinden beri kavgalar ard arda geliyor. Yakında Palace Hotel'da bir süit tutup orda yaşamayı bile düşünüyorum." dedim ve gülümsedim. Mutfağı gördüğümde pizzadan arta kalan şeyler vardı. Cebimdeki telefonun titremesiyle irkildim. Telefonuma baktığımda annemden mesaj geldiğini gördüm.

'Tatlım, Fransadan döndüm. Bir kahve içelim istiyorum. Yarın Almanaya'ya gideceğim' yazmıştı. Annem ne zamandır beni önemsiyordu ki?

'Tinsley benim gitmem gerekiyor. Akşama görüşürüz. Çok garip bir şekilde annem benimle kahve içmek istiyormuş' dedim ve kapıya yöneldim.

rp bitmiştir (: